Sivil halkın, anayasal hakkı olan protesto ve eylem hakına karşı, diktatöryal bir zihniyetle üretilmiştir. Halkın toplanarak bir araya gelmesini, devletin yanlış uygulamalarını protesto etmesini engellemek için insanlara karşı kullanılan bir şiddet aracıdır. Bir TOMA’nın insanlara nasıl eziyet edilebileceğini, nasıl sakat bırakabileceğini, Türkiyede’ki gezi parkı eylemleri sırasında sıkça gördük halen görmeye devam ediyoruz.
Tamamen yönetenlerin çıkarlarını korumaya yönelik bu araçlar toplumda düzeni ve huzuru sağlamaktan çok uzaktadır. Böyle bir aracın alımının toplumumuzdaki tansiyonu daha da artıracağı yapılan eylemlerde şiddeti getireceğini görmemek için kör olmak gerekmektedir. Her fırsatta “paramız yok tasarruf yapmalıyız” diyen hükümet yetkilerine “kullanmayacakları” TOMA aracını almayak tassarruf etmelerini öneririz.
Hükümetin TOMA alımı ile ilgili olarak seçim öncesi ve seçim sonrası tavrı arasında ciddi bir tutarsızlık bulunmaktadır. Eğer bu tutarsızlıklar hükümet programına da yansıyacaksa ilerleyen aylarda halk ve örgütler yine sokaklarda olacak dahası büyük umutlarla gelen koalisyon hükümetinin ömrü pek kısa olacaktır. Havacılık sektörü de dahil olmak üzere, ülkemizde bir çok sektörde bir çok sorun halen çözülmeyi beklemektedir. Hükümetimize, Kıbrıs Türk halkına karşı değil halkın beklentilerine odaklanmalarını tavsiye ederiz.