Ercan Havaalanı yaklaşık iki yıl önce dönemin hükümeti UBP tarafından kapalı kapılar ardında yapılan şartnameler ve sözleşmeler ile özelleştirilmiştir. Geçmiş dönemin Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Hamza Ersan Saner, Başbakan’ı İrsen Küçük ve Maliye Bakanı Ersin Tatar’ın Ercan’ı özelleştirmekle halkın uluslararası nitelikte bir havalimanına sahip olacağını ve devletin mali gelirlerinin artacağını abartılı ve kurgulu, üç boyutlu proje görüntülerini de kullanarak üç kuruşluk ihale bedeli ile objektiflere poz verdiklerini dün gibi hatırlamaktayız. Şimdiki CTP-BG – DP-UG hükümetinin de seçim öncesi Ercan’ın özelleştirilmesi hakkındaki “yaldızlı politikalarını ve vaatlerini” unutmuş değiliz. Bugün geldiğimiz noktada özelleştirme adı altında halka atılan kazık kendini göstermeye başlamıştır. İhaleyi kazanan T&T Havalimanı İşletmeciliği Şirketi’nin kendi arasında düştüğü çelişki ve anlaşmazlık sonucu, şirket paydaşlarından Terminal Yapı’nın 30/03/2015 tarihinde yaptığı açıklama endişe vericidir;
Terminal Yapı’nın ciddi iddiaları var. Eğer şirketin yönetim ve idaresi tamamen %80’lik Havaalanı konusunda deneyimsiz kısımda ise bu durum istenmeyen sonuçlar doğurabilir. Uluslararası kuruluşlarla ilişkileri ve bağımlılıkları olan ve son derece hassas bir iş olan havaalanı, işletmeyi ve inşaatı yapan şirketin (T&T Havalimanı İşletmeciliği İnşaat San. ve Tic. Şti. Ltd.) tecrübesiz ellerde yönetilmesi durumunda aşağıdaki örnek verilen durumlar vuku bulabilir; işveren olarak devletin gelir kayıplarına uğramasına, işletmenin zafiyete düşmesine, havacılık şirketlerinin haksız rekabete uğramasına, uluslararası havaalanı yapım ve işletme kurallarını (ICAO, IATA vs.) uygulayamama veya aykırı davranma sonucu Türk havayolu şirketlerinin bile Kuzey Kıbrıs’a uçmamasına, hatalı proje, inşaat ve işletme problemlerine, insan, bilgi ve mal kaçakçılığına, terörist saldırılara göz yumulması, kazaya sebebiyet verme, kazaya müdahale edememek, tedbirsizlik, acil durumların yönetilememesi, ekipmanların kurallara göre işletilmemesinden dolayı uçaklara, mallara, bagajların zarara uğratılmasına patlayıcı kontrol ekipmanlarının düzgün kullanılmaması bilgi kaçırılması, saklanması vergi kaçakçılığı ve benzeri geri dönülemeyecek zarar ziyana ve felaketlere; Ercan Havalimanı’nın kötü bir ün yapmasına yol açabilir.
Devletimizin tek hava ulaşım kapısı olan Ercan Havalimanı ile ilgili bu vahim durum akıllara şu soruları getirmektedir;
1- Yapılacak havalimanı ve binalar ile ilgili proje, devlet tarafına iki yıldan sonra yeni mi teslim edildi? Eğer öyle ise ihale verilirken olmayan proje ya da sahte projeler üzerinden mi kararlar verildi?
2- İki yıldır T&T şirketi sözleşme gereği ödemesi gereken KDV’yi devlete ödedi mi? Eğer ödemediyse T&T’nin halktan aldığı vergiler şirketin yanına mı kalıyor?
3- Ercan Havalimanı iddia edildiği gibi özelleştirildiği günden günümüze şartnamenin gerektirdiği yeterlilikten ve deneyimden yoksun mu idare edilmiştir? Hükümet’inizin bu idare şeklinden haberi var mı? Destekliyor mu? Yoksa görmezden mi geliyor?
4- Sn. Özkan YORGANCIOĞLU ve Sn. Serdar DENKTAŞ, bu memlekette olan biten usulsüzlüklere ve yolsuzluklara müdahale edemeyecekseniz neden hükümettesiniz?
İki yıldır Ercan’a yatırımların başlamaması, artan bilet fiyatları, T&T üzerindeki otorite eksikliği ve gelinen karmaşık durum bir kez daha K.K.T.C gibi güçsüz ve denetimsiz bir devlette özelleştirmenin zararlarını gözler önüne sermiştir. Ercan’ın özelleştirilmesindeki ilk sorumlu olan UBP ve mevcut durumun bugünlere kadar gelmesinde gösterdiği sorumsuzluktan dolayı CTP-BG – DP-UG hükümeti halka izahat borçludur.