Sivil Havacılık Dairesi, Hava Trafik Kontrol Şubesinde görev yapmakta bulunan Hava Trafik Kontrolörleri, havacılıkta kritik öneme sahip, oldukça stresli ve ağır sorumluluk gerektiren bir mesleği icra etmektedirler. Ancak Hava Trafik Kontrolörleri omuzlarında taşıdıkları bu ağır yüke rağmen emeklerinin ve fedakarlıklarının karşılığını alamamakta, standart lise mezunu bir memur ile aynı ücrete, komşu devletlerdeki meslektaşlarının aksine Doğu Akdeniz Hava Trafiğini tek sektörle yönetmektedirler. Bu nedenle çalışanların motivasyonu, sürekli artan bölgesel hava trafiğinin yükü ile ters orantılı olarak azalmaktadır. Bu yük arttıkça personel Hava Trafik Kontrol Şubesinden ayrılmaktadır.
Son yapılan 30 kişilik münhalde de görüleceği üzere ülkemizde bu ücretlere bu mesleği yapabilecek kişi sayısı yok denecek kadar azalmış 4 kişi kalmıştır. Kaldı ki meseleğe başlayıp Ankara’da 15 ay süren zorlu eğitim sürecini atlatabilen az sayıdaki personel de görevi icra etmeye, ağır sorumuluk ve stress altına girmeye başladıkça çareyi başka dairelere geçmekte bulmuştur.
Devletimiz son 5 yıl içinde iki kez, toplamda 45 kişilik Hava Trafik Kontrolörü münhali açtı ancak elimizdeki personel sayımız 5 yıl önceki rakamın altındadır. Hükümet bir yandan ek-mesai ödemelerinden şikayet ederken diğer yandan ek-mesai oluşmaması için mesleğe katılımı teşvik edecek önlemleri de almamaktadır. Bu koşullar altında çalışmaktansa gitmek istiyor diye kimseyi suçlayamayız. Bu nedenle, Hükümetin bu anomaliyi ortadan kaldırması gerekmektedir. Aksi halde ya yorgun ve bezmiş kontrolörlerin yönettiği bir hava sahansındaki uçaklara bineceğiz ya da Hava Trafik Kontrol Şubesi’nin kapısına kilit vurulacak. Bu konuda adım atılması için önümüzde çok zaman kalmamıştır.