Covid-19’un yarattığı ekonomik durgunluk ve KKTC’nin içine düştüğü mali kriz herkesin malumudur. Bu durum beklenen bir durum olup tüm dünyada devletler ekonomik tedbirler almaktadırlar. KKTC Hükümeti de bu bağlamda tedbirler alma yoluna gitmiştir.
Bu krizden çıkabilmek adına tüm kesimlerin elini taşın altına koyması gerektiği UBP-HP Hükümeti’nin ağzından düşmezken, elini değil başını taşın altına koyacak olanların yine emekçiler olacak olması ise kimseyi şaşırtmamıştır.
Ortada ülkemizin en güzel sahillerinin peşkeş çekildiği doğal güzelliklerimize bedavaya konmuş dev kumarhaneli ve binlerce odalı oteller, yıllardır bitmeyen tükenmeyen teşvikler ve vergi indirimleri ile semirmiş üniversite sahipleri, dünya zenginleri listelerine girmiş para babaları, alım garantili anlaşmalarla kaynaklarımızın akıtıldığı yandaş şirketler, milyon poundluk mevduatlarıyla süper zenginler dururken, Hükümet kesintiyi emekçiden yapmaya hiç utanmamıştır! Hükümet, vergisini doğru dürüst toplamadığı ve iş takibi, aracılık gibi kutsal hizmetler sunduğu sermayeye bıçağın kemiğe dayandığı bu durumda bile dokunmamaktadır! UBP-HP Hükümeti sayesinde ülkemizin zenginleri karını cebinde tutmanın keyfini yaşarken halka çerezlik yardımlar dağıtarak babacan sahte bir görüntü yaratmayı da ihmal etmemektedirler.
Unutulmamalıdır ki eğer bugün adamızda bu büyük krize rağmen hayat devam ediyorsa bunun sağlayıcısı, söz konusu taşın altında ezilen özel sektör emekçileri ve kamu görevlileridir. Ve yine unutulmamalıdır ki bu kriz günleri bir şekilde geçecek ve Hükümet ile emekçiler olarak tekrardan başbaşa kalacağız. Özellikle de seçim döneminde!