Ülkemizde eşi görülmemiş bir şekilde, yaptığımız yazılı çağrılara cevap verecek devlet yetkilisi bulunamamaktadır. Açıklanan grev tarihi olan 14 Mart’dan beridir sendikamız ile herhangi bir hükümet yetkilisi arasında hiçbir görüşme olmamıştır. Grev erteleme sürecinde koskoca bir ay heba edilmiştir . Önce kurultay, ardından seçimler, devletin tüm bürokratları yapmaları gereken işleri bırakıp ya parti meseleleri ile mesgul oluyor yada seçimlerde oy avı peşinde koşuyor. Devletimizin geldiği nokta içler acısıdır. Vurdum duymaz hükümetimiz hem havayolu şirketlerinin hem kendi çalışanların feryatlarına seyirci kalmakta; kimseyle görüşmemek için, bizleri hayretler içerisinde bırakan bahanelerin arkasına saklanmaya devam etmekedir…

• Halen hayati önemi olan meslek içi eğitimlerimiz yapılmamaktadır,
• Halen derece ve yasal görevlerimizin üstünde çalıştırılıyoruz,
• Halen bir kontrolörün çalışması gereken uluslararası koşulların çok altında çalıştırılıyoruz,
• Halen tüm dünyada ödenen havacılık tazmınatları ödenmemektedir,
• Halen ülkemizde ICAO (Internation Civil Aviation Organization) Kontrolörlük standartlarına uygun münhal kriterleri bulunmamaktadır,
• Halen kontrolörler her gün artan uçak sayısı ve ağır iş yükü altında ezilmektedir,
• Halen kontrolörler personel eksikliğinden dolayı dinlenebilecek kadar izine çıkamamaktadır,
• Halen hükümetimizin Hava Trafik Kontrol Hizmetleri’nin iki toplumlu görüşmelerdeki kritik önemi ile ilgili en ufak bir fikri olmamaktadır!

Tekardan uyarıyoruz görüşme masasına gelip bu sorunlarla ilgilenmeniz için son 30 gün kaldı.

Ercan Hava Trafik Kontrol Smart binasında temizlik ile ilgili ciddi aksaklıklar ve ihmaller yaşanmaktadır. Bu sıkıntılar personelin sağlığını ciddi şekilde tehdit etmektedir. Önemli derecede hassas bir çalışma, konsantrasyon ve motivasyon gerektiren Smart binasında sağlığı bu denli tehlikeye atmak tüm Ercanın hava sahasını ve meydan güvenliğini tehlikeye atmaktır. Özelleştirme ile birlikte hükümet tüm hizmetlerden elini çektikten sonra Ercan’da kalan tek binasının temizliğini ve personelin sağlıklı çalışma ortamını bile umursamayan bir tutum içerisine girmiştir. Açıklanan grev ile birlikte hükümet “küstüm oynamam ne haliniz varsa görün” gibi çoçuksu tavırlar takınmaktadır. Basit bir temizlik işlemini bile özel şirkete yaptıramazken bu şirketin denetimini ve vergilendirmesini nasıl becereceği kafalarda büyük soru işareti bırakmaktadır.

Hava Trafik Kontrolörleri’nin özlük haklarının uluslararası seviyeye getirilmesi ve personel verimliliğinin artırılması yönünde yürüttüğümüz mücadelede grev yasağı ile birlikte yeni bir sürece girmiş bulunmaktayız. Bu yasaklama ile birlikte hükümet grev yasaklama hakkını doldurmuştur. Önümüzdeki 60 günlük süreyi özellikle Bütçe Dairesi ve de Personel Dairesi’nin iyi değerlendirmesini hava trafik kontrol hizmetlerinin kritik durumu hakkında doğru bilgi sahibi olarak ilerleyen süreçte yapılması gereken komite toplantılarına katılmalarını ümit etmekteyiz. Hava trafik kontrolörleri hükümet ile uzlaşma kapısını her zaman açık tutmaya devam edecek önceden olduğu gibi tüm görüşmelere katılacaktır. Ancak sendikamız devlet bürokratlarının “iyi niyet” ifadelerinden daha çok, ertelenmeyen toplantıların ve ilerleyen bir sürecin bulunduğu, ciddi bir zemin beklemektedir.

Halkımıza duyurulur;

Bizler Kıbrıslı Türk Hava Trafik Kontrolörleri olarak Kıbrıs hava sahası üzerinde 38 yıldır Güney Kıbrıslı Rum Kontrolörlerin tüm müdahalelerine ve karalama kampanyalarına rağmen yedi gün yirmi dört saat kesintisiz, gökyüzünün güvenliğini ve denetimini sağlamaktayız. Bu süreçte havacılık sektörü çağ atlamış; birçok ülke bu sektörün ülke ekonomisine ve imajına pozitif getirilerinin farkına vararak, havacılığın kalitesini arttırmak için personel yapısını, verimliliğini, çalışma şartlarını çağdaş koşullara göre düzenleyerek değişen zamanı yakalamaya çalışmaktadır. Ülkemiz coğrafyasında birçok olumsuz etki ve siyasilerin “politik” tavırlarına rağmen hava trafik kontrol hizmetlerini dünyadaki benzerleri ile aynı kaliteye taşıdık. Şu an verdiğimiz hizmetleri kullanan uluslararası şirketler bunun en büyük kanıtıdır.
Ancak havacılık sektöründeki anahtar meslek olan kontrolörlük, ayaklar altına alınmış, meslek onuru çiğnenmiş mesleğin hakkı emekçilerine inatla iade edilmemiştir. Yaptığımız girişimler süslü cümleler ve boş vaatlerle söndürülmek istenmekte grev yasaklarıyla belirsiz zeminlere itilmektedir. Kontrolörler süreci sonuna kadar götürmekte ıslarlı olup halen yasalarda yapılması gereken düzenlemeleri ve tüm dünyada var olan havacılık tazminatlarının ödenmesini talep etmektedir. Hükümetin umursamaz tavırlarını protesto etmek amacıyla 14.03.2013 Perşembe günü saat 08:30’dan başlayarak Hava Trafik Kontrolörleri Sendikası, Ercan Havalimanı’nda 24 saatlik uyarı grev yapacaktır.

Hava Trafik Kontrol Merkezi Smart Binası’nda haftalardır merkezi klimalar “tasarruf” adı altında günün büyük bir bölümünde çalıştırılmamaktadır. Kıbrıs’ta kar yağdığı ve sıcaklıkların sıfırın altına düştüğü bu günlerde yedi gün yirmi dört saat hem lokal hem uluslararası havayolu şirketlerine hizmet verilen bu önemli kurumda personel resmen donmaktadır.

Genel grev söz konusu olduğunda “turizm etkilenmesin” bahanesiyle KKTC genelindeki tek grev yasağını Hava Trafik Kontrol Şubesinde iki saat gibi rekor bir süre içerisinde alabilen hükümetin, aynı performansı çalışanına sağlıklı çalışma imkanı sağlarken gösteremediğini üzülerek izliyoruz. Övünmeye gelindiğinde mangada kül bırakmayan Ulaştıma Bakanlığı, televizyon ve gazetelerde her türlü şov’u yapmakta ancak personel hakları ve sağlıklı çalışma koşulları söz konusu olduğunda kılını bile kıpırdatmamaktadır.

Eğer bakanlık kontrolörleri hasta edip işleyemez duruma getirmeye çalışıyorsa çok yakında başarıya ulaşacağından şüpheleri olmasın. Devletin giderlerinde tasarruf yapmasına tabiki karşı değiliz ancak “halk adına yönetenlerin” bu konudaki samimiyetlerini göstermek için örnek olması, ilk olarak kendi makamlarında ve harcamalarında tasarrufa gitmesi gerektiğini hatırlatırız.

Belediye çalışanları aylardır maaşlarını alamamakta, yıllardır tek güvenceleri olan ihtiyat sandıkları yatırılmamakta ve bu memleketin her vatandaşının hakkı olan sosyal haklardan mahrum bırakılmaktadır. Doğal olarak evlerine ekmek götüremeyen, çocuklarına harçlık veremeyen ve sağlık hizmetlerinden bile yararlanamayan çalışanlar sosyal bir çöküntü ile yasal hakları için mücadele başlatmışken UBP hükümetinin uygulamalarıyla karşılaşmış ve polis tarafından coplanıp tutuklanmışlardır.

Biz Hava Trafik Kontrolörleri Sendikası olarak LTB çalışanlarına destek olmak ve UBP hükümetinin insanlık dışı uygulamalarını kınamak amacıyla bugün örgütlü bulunduğumuz Ercan Hava Trafik Kontrol Merkezinde başlattığımız grev, yine yasakçı ve faşist UBP hükümeti tarafından yasaklanmıştır. Bilinmesi gereklidir ki yasakçı zihniyet bizi hiçbir zaman yıldıramayacaktır. UBP hükümetinin bu saatden sonra tek yapması gereken derhal istifa etmektir. Aksi taktirde çalışanlar ve halk yapılanların hesabını sormaya bütün yasaklamalara rağmen devam edecektir.

Ankara Esenboğa Havalimanı’nda Pazar sabahı çıkan yangın nedeniyle uçuşlar yapılamadı.Esenboğa Havalimanı’na elektrik sağlayan kuvvet santralinde çıkan yangın nedeniyle radar sistemleri durdu, FIR’ın (uçuş malumat bölgesi) kullanılmaması talimatı nedeniyle uçuşlar bir süreliğine yapılamadı. Ankara’dan kalkacak uçuşlarda gecikme yaşanırken, Ankara’ya inecek olan uçaklar da uçuşlarını belirsiz bir süreyle ertelemişti.

Ercan Hava Trafik Kontrol Merkezi olarak İzmir Kontrol ve İstanbul Kontrol ile koordinasyoon içerisinde yapılan müdahale ile tüm ortadoğu ve akdeniz transit trafiklerinin radar ortamında güvenli şekilde yolları değiştirilerek seyruseferlerini tamamlamaları sorunsuz şekilde sağlanmıştır. Şu an Ankara’daki sorun giderilmiş ve tüm uygulamalar normale dönmüştür.Tüm halkımızın bilgisine sunarız.